Twitter’da kullanıcılar ailelerinde hasta olan insanların ölümü ile yaşadıkları rahatlamayı anlattı. Anne ve babaları ölünce anormal bir mutluluk hissettiklerini söyleyenlerin anlattıklarına bir bakalım…
Daha önce hiç böyle bir şey duymamış olabilirsiniz ancak pek çok insan hastalanan ebeveynlerinin öldüğünü öğrendiğinde bir rahatlama yaşıyor.
Bu duygu birinin hayatınızdan çıkmasından çok, acısının son bulduğunu bilmekle ilgili gibi görünüyor.
Twitter’da bir kullanıcının “Babam öldükten sonra tuhaf bir rahatlama hissetmiştim” açıklamalarının ardından gündem olan konu ile ilgili birçok kişi benzer yorumları yaptı.
“Babam öldükten sonra tuhaf bir rahatlama hissetmiştim. Acılarının dinmesinden, artık huzura kavuştuğunu düşünmemden kaynaklanmıyordu hissettiğim rahatlama. Rahatlamamın temelinde babamın bir daha ölmeyecek olması yatıyordu.”
“Annemin tedavisi 13 yıl sürdü. Önce kanser , sonra kalp. O kadar çok şey atlattık ki. Kalbi kaç defa düzgün çalışmadı. O günler/ geceler de hep ölüm korkusu ile yaşadım. Geceleri gidip nefesini kontrol ediyordum hayatta mı diye. Her gün aynı korkuya uyanıyordum. Korkum bitti.”
“Aynı hissi dedem öldüğünde yaşamıştım.Çok uzun süre kanser tedavisi görmüştü. Özellikle son 2 gün yaşamak değildi.Son gün onu hastanede gördüğüm o anı aylarca üzerimden atamamıştım.Ölüm haberi geldiği anda ki tepkim ohh demekti. Allah mekanlarını cennet eylesin. Başınız sağolsun”
“Babam 15 aydır kemoterapi radyoterapi alıyordu,yatalaktı ve bize ölecek demişlerdi ilk öğrendiğimizde. Metastaz yapmıştı ve tüm vücuda yayılmıştı kanser. kupkuru bedeninin sol kolu ve bacağı şişince hemen doktoruna gittik ben 19dum bana nasıl kıyıp getirdiniz dedi?”
“Aynı şeyleri ben de hissetmiştim babam İçin. Akciğer kanserinin ileri son dönem ağrılarından ve ızdırabından kurtulmuş olması, beni çok mutlu etmişti. “
“Dile getirmekten hep utanç duyduğum bir duygu. Annem ve hemen ardından babam öldükten sonra köksüz, yersiz, yurtsuz ve tuhaf bir özgürlük hissiyle çevrelenmiştim. Onları çok özlüyordum ama sonra işte o büyük acıyı yaşadın ve bitti diyordum.”
“Annemden sonra, utanarak ben de böyle düşünmüştüm; evet, huzura kavuşmuştu, acıları sona ermişti ama annem bir daha hiç ölmeyecekti… hayatımın en büyük korkusunu yaşamıştım ve tuhaf bir şekilde özgür hissediyordum.”
Dört duvar arasına sıkışan, bilgisayarla yaşayan, e-postalar ile boğuşan beyaz yakalıların dünyası.