İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) tarım iş kolu iş cinayetleri raporuna göre; son 10 yılda en az 1803 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Raporda, “Tarım işçiliğinin mevsimlik etkiyle özellikle nisan ayının sonu ile ivme kazandığını ve bu ivmenin kasım ayı başında sona erdiğini belirtelim. İstihdamın genişlemesi ve güvencesiz çalışmanın/yaşamın temel olması iş cinayetlerinin de bu dönemde artmasının nedenini oluşturuyor” denildi.
İSİG Meclisi, bugün tarım iş kolu cinayetleri raporunu yayınladı. Agrobay Seracılık’ta işten çıkarılan işçilere de dikkat çekilen raporda, şu tespitlere yer verildi:
“ANGROBAY SERASINDA ÇALIŞAN KADIN İŞÇİLER YOĞUN TARIM KİMYASALLARINA MARUZ KALIYOR”
“Serada yaklaşık 500 işçi çalışıyor. İşçilerin yüzde 90’ı her yaştan kadınlar. Agrobay serasında kadın işçilere ağır işler yaptırılıyor. Sera jeotermal enerjiyle ısıtılıyor. Bazı zamanlar serada sıcaklık 60 dereceye kadar çıkabiliyor. İşçiler yoğun tarım kimyasallarına maruz kalıyor. Koruyucu ekipmanlar yetersiz. Serada yüksek tonlu hasatlar yapılıyor ve işçiler domatesleri asansörlerle topluyor. Bu araçlar eski ve doğru düzgün güvenlik önlemi yok. Ağır ve aynı işi sürekli yapmaktan kaynaklı fiziksel hastalıklar örneğin (fıtık) çok yaygın. Kimyasal maddelere maruz kalmalarından ötürü solunum rahatsızlıkları mevcut. Servisler eski, klimaları yok, kışın buz gibi, yazın cehennem gibi sıcaklıklarda işçilerin günde üç saatleri yolda geçiyor.
İşte bu noktada Şubat ayında Agrobay serasında başlayan sendikal örgütlenme faaliyeti ivme alınca patron 22 Ağustos’ta sendika üyesi bir işçiyi işten çıkardı ve bazı işçileri de ücretsiz izne yollamaya çalıştı. Ertesi gün sendika üyesi olan ve olmayan 10 işçi daha işten çıkarıldı. Bunun sonucunda işçiler arasında bir tepki oluştu, yürüyüş gerçekleştirildi ve bir direniş başladı. 2 Eylül’de günü birlik kurulan direniş çadırı üç gün sonra kesintisiz hale getirildi. Ancak 16 Eylül itibarıyla çadırda bir-iki saat beklenen bir nöbet eylemine dönüldü. Gelinen noktada (işe iade talebi olmakla birlikte) işten atılan işçilerin çok az bir kısmı işe geri dönmeyi istiyor. Kıdem ve ihbar tazminatlarının, fazla mesai ücretlerinin alınması ve yine işçilerin haksız bir yere damgalandıkları Kod-46’nın değiştirilmesi talep ediliyor… Tarım işçileri, 12 yıldır tuttuğumuz raporlarda inşaat işçileri ile beraber en çok iş cinayetinde kaybettiğimiz ve temel işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının bile uygulanmadığı bir alanda çalışıyorlar. Bir örgütlenme seferberliği de şart.”
“2013 YILINDAN BUGÜNE EN AZ 1803 TARIM İŞÇİSİ İŞ CİNAYETLERİNDEN HAYATINI KAYBETTİ”
Raporda, son 10 yılda tarım iş kolundaki iş cinayetleriyle ilgili şu bilgiler yer aldı:
“Ulusal ve yerel basından, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla, 2013 yılında 122 işçi, 2014 yılında 140 işçi, 2015 yılında 202 işçi, 2016 yılında 177 işçi, 2017 yılında 154 işçi, 2018 yılında 184 işçi, 2019 yılında 190 işçi, 2020 yılında 215 işçi, 2021 yılında 149 işçi, 2022 yılında 180 işçi ve 2023 yılının ilk sekiz ayında 90 işçi olmak üzere; 2013 yılından bugüne en az 1803 tarım işçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti…
“NİSAN AYI SONUNDAN KASIM AYI BAŞINA KADAR İŞ CİNAYETLERİNİN ARTMASININ NEDENİNİ OLUŞTURUYOR”
Yıllara göre iş cinayetlerini gösteren tabloyu tamamlamak için ikinci bir tablo hazırlamak zorundaydık. Zira tarım işkolunda istihdam ve iş cinayetlerine direkt etki eden bir unsur da ‘mevsimlik çalışma’. Yıllara göre ortalama aldığımızda Ocak aylarında 6’şar işçi, Şubat aylarında 7’şer işçi, Mart aylarında 8’er işçi, Nisan aylarında 10’ar işçi, Mayıs aylarında 17’şer işçi, Haziran aylarında 20’şer işçi, Temmuz aylarında 22’şer işçi, Ağustos aylarında 24’er işçi, Eylül aylarında 19’ar işçi, Ekim aylarında 16’şar işçi, Kasım aylarında 10’ar işçi ve Aralık aylarında 9’ar işçi hayatını kaybetti…
Hazırladığımız raporlarda tarım işkolunu geniş anlamda (işçi ve çiftçi ölümleri) temel almamıza rağmen bu raporda, işkolunun en kötü koşullarda çalışanları olan ‘ücretlileri/işçileri’ esas aldık. Diğer yandan tarım işçilerinin çok büyük bir çoğunluğunun da ‘sigortasız’ çalıştığının altını çizelim ve SGK İş Kazası İstatistikleri’nde yer almadığını belirtelim.
Tarım işçiliğinin mevsimlik etkiyle özellikle Nisan ayının sonu ile ivme kazandığını ve bu ivmenin Kasım ayı başında sona erdiğini belirtelim. Yine okulların tatil olması da bu ivme sürecinin içindeki ayrı bir sıçrama noktasını oluşturuyor. İstihdamın genişlemesi ve güvencesiz çalışmanın/yaşamın temel olması iş cinayetlerinin de bu dönemde artmasının nedenini oluşturuyor.”
Dört duvar arasına sıkışan, bilgisayarla yaşayan, e-postalar ile boğuşan beyaz yakalıların dünyası.